Bloğuma ara vereli aylar oldu; uzun bir ara verince de başlama kararı almak daha da zor oluyormuş. Bugün konservatuvarın bahçesinde Deniz solfej dersindeyken velilerden Sevgili Gülümser Hanım kızı için kitap önerisinde bulunmamızı istedi. Bloğum olduğunu utanarak söylediğimi belirtmem gerek, çünkü bloğum var ama yazmayalı çok oldu; Deniz okuyor ama ben yazamıyorum. Yazın kendim için okuduklarım, yazlık, çocukla birebir hayat derken zaten uzun birara girdi , buna bir de okula hazırlık, adaptasyon ve konservatuvar telaşı girince bu ara uzadı da uzadı.
Yazılacak o kadar çok şey var ki bunlara Deniz’in en sevdiklerinden başlayalım.
Hayykitap’ın okuyup da beğenmediğimiz bir kitabı var mı diye düşünüyorum da yok, bloğumda yazdığım diğer kitapları da ( https://kitapsepeti.wordpress.com/tag/hayykitap/ ) okurken benim de bir yetişkin olarak gözümde canlandırabildiğim, içinde yaşayabildiğim kitaplar oldu.
İlk kitabımız
Karıncanın Ne Olduğunu Bilmeyen Karıncayiyen
Karıncayiyen Pim yavru bir karıncayiyen. Karıncayiyen Pim karıncanın ne olduğunu bilmiyor. Karınca yiyecekse neden süt içiyor? Hayata karşı birçok sorusu var, merakı var. Büyürken karşılaştığı hayvanlar onların yaşantılarındaki farkılıklar Pim’i öyle etkiliyor ki kendisinin bir gün toprak kazıp, karınca yiyebileceğine pek ihtimal vermiyor. Bakalım Pim gerçekten bir karıncayiyen olduğuna inanabilecek mi?
Deniz bu kitabı ilkokul 2. sınıftayken okumuştu. Çok da sevmişti, bu kitap hakkında yorum yazmamda ısrar etti. Nedenini sorduğumda çok güzel bir macera olduğunu ve Pim’in çok tatlı olduğunu yazmamı istedi. Hayvanları çok sevdiği için , hem de hayvanlar hakkında yeni bilgiler öğrendiği için yorum yaparken gözleri parlıyor.
Kitabın sitesinde de belirtildiği gibi İngiltere’de okullarda okutulduğunu ve çocukların psikolojik ve zihinsel gelişimleri için tavsiye edildiğini hatırlatmak isterim.
Hayykitap’ın web sitesinden:
Böyle karıncayiyen olur mu hiç?
Pim bir karıncayiyen. Annesi öyle söylüyor. Ama Pim daha yeni doğdu ve karıncanın da karıncayiyenin de ne olduğunu bilmiyor…
Jill Tomlinson’ın bu dupduru, hem şirin hem komik öyküleri çocuklar için eğlenceli bir okuma serüveni sunuyor. Serinin tüm kitaplarını yedi yaşın üzerindeki çocuklar kendi başlarına zorlanmadan okuyabilir. Ayrıca, büyük puntolarla yazılmış, Paul Howard’ın olağanüstü karakalem çizimleriyle resimlenmiş bu eğlenceli hikâyeleri, anasınıfı dönemindeki çocuklar da anne babalarından severek dinleyebilirler.
1968’de yayımlanmaya başladığından beri milyonlarca okuru olan serinin kitapları İngiltere’de okullarda okutuluyor, çocukların psikolojik-zihinsel gelişimleri için tavsiye ediliyor. Hikâyeler hem çok eğlenceli hem de çocuklara hayvanlar hakkında önemli bilgiler veriyor. Hayvanları tanırken pek çok başka şey de öğreniyor çocuklar: Dostluğu, sevgiyi, aile bağlarını, soru sormayı, cesareti, dayanışmayı, kendine güvenmeyi, hoşgörüyü, umutlu olmayı…
Karıncanın Ne Olduğunu Bilmeyen Karıncayiyen ise yavru bir karıncayiyenin büyürken kendini ve çevresini keşfetmesini anlatıyor. Pim daha yeni doğmuş. Annesinden süt emiyor ve hiç karınca görmemiş. Şekli nasıl, tadı nasıl bilmiyor. Aklını karıştıran şeyler var. Madem sadece süt emiyor, adı neden karıncayiyen? Karınca yemese olmaz mı? Karınca nasıl bir şey? Neden toprağın altında yaşıyorlar?.. Pim’in merak ettiği çok şey var ve büyüdükçe sorularına cevap buluyor. Üstelik büyürken sadece kendini keşfetmekle kalmıyor, karşılaştığı kendinden çok farklı yavru hayvanlarla birlikte hayatı, yaşadığı dünyayı öğreniyor.